15 Ocak 2014 Çarşamba

Zorunlu Bir Yazı

Tüm blog takipçilerine merhaba,

Aslında uzun zamandır aklımda olan, ama yazıp yazmamakta karasız kaldığım bir konuyu, bloğun yorum kısmında onaylanmayı bekleyen 16 soru-yorumu görünce yazmaya karar verdim. Bunu zorunlu bir uyarı olarak kabul edin ve beni mazur görün lütfen.


İngiltere'ye geldiğim 2009 yılından beri İngiltere Günlüğüm'de yazılar yazıyorum. O günden bugüne çeşitli konularda ayrıntılı yazılar yazdım. Tabii ki konu çerçevesi bu kadar geniş olunca farklı ihtiyaçları olan kişilerin de ilgisini çekti ve ilgi sahalarına giren konularla ilgili bana sorular yönelttiler. Bende şimdiye kadar sabırla -bildiğim konularda- cevaplar yazmaya gayret ettim. Bana soru soranları anlıyordum. Çünkü ben de bu ülkeye adım atmadan önce sizlerle aynı haldeydim; bana bir şekilde bilgi verecek ve yardımcı olacak insanlara ulaşmaya çalışıyordum. Ama takdir edersiniz ki blog büyüdükçe ziyaretçi sayısı arttı, dolayısıyla sorulan sorular da arttı. Ben ilk olarak, benzer şekilde bana tekrar tekrar sorulan soruları azaltmak ve soru-cevapları sadece blogta toplamak için önceden paylaştığım şahsi e-mail adresimi kaldırdım ve uzun zamandır e-mail üzerinden soru cevaplamıyorum. Soru soranları sadece bloğa yönlendiriyorum.

Sorularla ilgili içinde bulunduğum durumun zorluğunu anlatmak için size birkaç örnek vereyim; birkaç yıl önce on binlerce üyesi olan bir yurtdışı forumda gezerken bir şey okumuştum, sizinle de paylaşayım. Forumda "İngiltere İle İlgili Merak Ettikleriniz" diye bir başlık altında bir öğrenci İngiltere'de eğitim ile ilgili bir soru sormuş, altında da başka bir öğrenci cevap yazmış; "İngiltere Günlüğüm diye google da arat, blog sahibi ile iletişime geç." Sorulan soruya cevap bu :)

Bazen bloğa öyle sorular geliyor ki okuyunca gülüyorum. O kadar çok uzmanlık isteyen bir soru ki benim o konuda bilgi sahibi olabileceğimi nasıl düşünüyor şaşıyorum. Bu bloğu yapmamdaki amaç ana sayfada yazıyor, tekrar hatırlatayım; tek amacım İngiltere'ye geleceklere bir rehber olmasıdır. Yani benim bu blog aracılığı ile kimseye özel rehberlik veya danışmanlık yapmam gibi bir şey söz konusu değil. Buna ne bilgim ne de vaktim yeter. Bende bu tür özel danışmanlık gerektiren soruları ise soru soran kişiyi yanlış yönlendirmemek için cevaplamıyorum. Belki blog takipçilerinden sorulan konu hakkında bilgi sahibi veya yaşamış olduğu bir tecrübesi olan varsa cevap yazabilir ki yorum sayfası herkese açık.

Bu konuyu örneklerle daha fazla uzatabilirim ama kısa keseceğim, son söz olarak;

Blogta sorulan sorulara cevap veriyorsam bir bilgim veya fikrim olduğu içindir, benden gelen cevap yoksa o konu hakkında bir bilgim veya fikrim yoktur. Bu durum Facebook veya Twitter kanalıyla bana ulaşanlar için de geçerlidir. Ayrıca yanlış anlamayı önlemek için şunu da eklemem gerekiyor; Facebook benim için biraz özel bir alan (bence herkes için de öyle olmalı) ve kendimce kurallarım var. Blogtan geldiğin tahmin ettiğim ama amacını bilmediğim arkadaş eklemeleri oluyor. Yeni insanlarla tanışmaya kapalı biri değilim, hatta bundan mutluluk duyarım. Blog vesilesi ile de yüzlerce kişiyle tanışma fırsatım oldu, bunu kendim için bir şans olarak görüyorum. Ama bana niyetini belli etmeden -öylesine- arkadaş eklemelerini kabul etmiyorum. Bunu yanlış anlamamanızı ümit ediyorum.

İleride yeni yazılarda görüşmek dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.

Ahmet

13 yorum:

  1. Merhaba Ahmet Bey;
    Öncelikle paylaştığınız çok değerli bilgiler için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Ben de bu yıl yurt dışı öğretmenliği sınavına girip mülakata hak kazandım ve nasip olursa İngiltere de görev yapmak istiyorum. Belki biraz erken ama İngiltere de görevlendirilen öğretmenlerin maaşlarını merak ediyorum. Sizin için bir sakıncası yoksa bunu da paylaşabilir misiniz? Umarım mülakatı geçip sizinle orada tanışma fırsatı bulurum.
    Tekrar çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  2. Hayırlı olsun Ali Bey. Bu konuda bana facebooktan ulaşırsanız daha uygun olur.

    YanıtlaSil
  3. merhaba ahmet kahya ben yaklasik 4 seneden beri ingilterede yasiyorum 4 yasinda bir kiz cocugum var burda yani ingilterede dogdu esim ingiliz anlasamiyorum ama icimde korku var ayrilirsam turkiyeye geri yollarlarmi benim 2 senelik vizem vardi gunu bitti uzattim 2 sene daha.Sinavi gecemedim daha ayrilirsam benim vizemi cancel yaparlarmi yada burda yasayarak cocugumu gorebilirmiyim.Bana geri donerseniz cok sevinirim.benane83@gmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kusura bakmayın bu konu hakkında hiçbir fikrim yok.

      Sil
  4. Ahmet bey merhaba bana yardimci olursaniz cok sevinim. Ben 18 yasindayim ve lise 3 teyim bu sene bittiginde okulumu dondurmayi dusunuyorum yani lise 4'e gitmeyecegim bu durumda ingiltereye gelirsem sizce mezun olarak mi sayilirim yoksa o bir seneyi ingilterede tamamlamam gerekecek mi cunku bildigim kadariyla lise ingilterede 2 yil ve zorunlu egitim 16 yasina kadar..tesekkurler.

    YanıtlaSil
  5. Merahabalar Ahmet bey, ya da ahmet abi :) Ben Zeynep.
    İlk olarak yazınızı çok beğendim gerçekten çok faydalı oldu. Yalnız bir yerde sıkıntı yaşadım. Bir ablamız size 8 haftalık bir süreçte ingilizceyi öğrenebilir miyim diye sormuş yorumlarda. sizde bunun için 6 ayın uygun olduğunu söylemişsiniz. Ben 1 hafta sonra İngiltereye 1,5 aylığına gideceğim. 14 yaşındayım. Lise 2 ye gidiyorum. Babam daha önceden yani üniversite yıllarında sıfır ingilizceyle İngiltereye okumaya gitti. 3 ay kalıp geldi. Takır takır da konuşuyor. Başka bir çok ülkeye gitti. 20-30 civarı. İngilizcenin dışında da 2-3 dili anadili gibi biliyor. Bana 1,5 ayın ingilizceyi sökmem için yeterli olduğunu söylüyor. Oradaki bir dil kursuna gidicem. Sınıflar 5 en fazla 6 kişilik. Birebir eğitim gibi bir şey. Sizin dediğinizle babamın dediği de çelişiyor. Ben de çok tereddütte kaldım. Ya öğrenemeden dönersem. O kadar da konuşkan değilimdir açıkçası yabancılara karşı. Biraz çekingenim. Dışarda falan konuşamazsam? En kötüsü de ailemin beklentisini karşılayamazsam? Çok utanırım cidden. Lütfen yardımcı olun. Şimdiden teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babanın kızı olursan sende öğrenirsin herhalde zeynep :) ben işin doğasından bahsettim, dil öğrenme bir bilgisayar programı değil ki beynine yüklensin. yani bir süreç, uzun bir süreç. sadece ingiltere'de değil, Türkiye'ye döndükten sonra da devam etmesi gereken bir süreç. Sana tavsiyem 1.5 aylık zamanını İngilizce ile dolu dolu geçir; orada Türk arkadaş edinme, internet ve sosyal medya(facebook, twitter, whats app, v.s) ile Türkiye'den arkadaşlarınla yazışmayı dahi sınırla, mümkünse yapma. Tüm zamanını kurstan yabancı arkadaşlarla geçir, yanlışta olsa konuşmaktan çekinme, kıra döke de olsa zamanla dilin alışır ve doğrusunu konuşmaya başlarsın. Sen ailenin düşüncelerini tatmin etmek için gitmiyorsun dil öğrenmeye, rahat ol. Yukarıda dediklerimi ciddi bir şekilde uygularsan senin için daha iyi olacaktır. Kolay gelsin :)

      Sil
  6. merhabalar ahmet bey ben uğur .dil eğitimi için felaket gitgeldeyim acaba ingilteremi amerikamı diye. ingilterede abcshcool var 1900 paunda haftada 30 saat 12 hafta ingilizce artı callan metodu haftada 3 saat 30 saatin içinden. bu okul iyi diyorlar kafamada bu yattı. ucuz okullarda varda hızlı öğrenmek adına callan diye içimden geçiyor siz ne önerirsiniz.ingilizce bilgim şuan beginner var 600 kelime civarı,elektrik elektronik teknikeriyim ve 6 yıllık teknik iş tecrübem var ayrıyetten 4 yıllık aöf işletmede bitirdim ama onun bana askerlik dışında faydası olmuyacak.siz bana neler önerirsiniz dil okulu konusunda gittiğim zaman bi yerdede kaçak çalışmam gerek para konusunda e malum ingiltere pahalı teknik iş bulursam kendi adıma daha iyi en basiti türk bi bilgisayarcının yanında.bide konaklama var tabi abcokula gidersem oxford street üzerinde bi yerde kalmam gerek. ha bide amerika seçeneği var 300 dolar aylık cok ucuz haftada 18 saat kurs veriyor sandiegoda connectenglish diye bir yer merkeze yakın. ancak uçak bileti 2000 tl siz olsanız nereyi seçerdiniz hem hızlı dil öğrenicek hemde kolay çalışıcaksınız bana yol gösterin lütfen

    YanıtlaSil
  7. Ahmet bey size facebook dan ulasamıyorum link varsa verir misiniz. Sorucağım bazı sorular var

    YanıtlaSil
  8. selamlar
    bu yazının 'bile' altındaki yorumları okuyunca inanın,üzülerek söylüyorum,utandım.
    ülkemiz gerçekten sosyopsikolojik vaka deryası :)

    YanıtlaSil
  9. Merhaba Ahmet Bey. Ben bu yaz İngiltereye iki aylığına dil okuluna gitmeyi düşünüyorum. Araştırdıkça insanın kafası karışıyor ve seçim yapamıyor. 30 yaşında olduğum için geç kaldım hissine de yakalanıyorum. bu yüzden hem yaş ortalamasının yüksek olduğu(dil okuluna giden öğrencilerin) hem de Türklerin az olduğu bir şehir ve okul seçmek istiyorum. bu konudaki tavsiyeleriniz bana yol gösterici olacaktır. teşekkürler..

    YanıtlaSil