İngiltere'ye İlk Adım

Merhaba. Uzun zamandır İngiltere Günlüğüm adı altında burada yazılar yazıyor ve tavsiyelerde bulunuyorum. Buraya geleli bayağı oldu ve yaşam benim için artık sıradanlaşmaya başladı. Bu nedenle bazen bana mail veya blog yoluyla soru soranlara cevap verirken ilk geldiğim anlardaki toy hallerimi unutup sabırsızca cevaplar verebiliyorum. Aslında blogda bir çok konuya değindim ama işin en zor kısmını atlamışım. Geçenlerde fark ettim ki uçağa ilk atlayıp İngiltere'ye indiğinde geçecek olan ilk 1-2 haftayı hiç derli toplu anlatmamışım. Aslında işin en önemli ve en zor kısmı da belki burası.

Bu yazımda uçaktan indiğiniz andan buraya alışacağınız ana kadar olan kısmı maddeler halinde anlatmaya çalışacağım. Eğer atladığım kısımlar varsa yorum kısmında hatırlatırsanız sevinirim. Sizin de katkılarınızı bekliyorum.

İngiltere'de Tüketim Toplumu ve Geri Dönüşüm

İngiltere'ye ilk adım attığım andan itibaren dikkatimi çeken en önemli şeylerden birisi bu ülkede yapılan kağıt israfı olmuştu. Buna sebep ise; reklam amaçlı dağıtılan bedava gazeteler, evlere sürekli gelen reklam broşürleri, mektuplar, v.s. idi.

Ama daha sonra beni rahatlatan diğer şey ise bunca yapılan israfa karşılık "recycling" yani geri dönüşüme verilen önem oldu. Bu yazımda bu konuya kısaca değineceğim. Türkiye olarak geri dönüşüm konusunda daha yolun başında sayılırız. Bu konuda Avrupa'lı devletlerden alacağımız çok dersler var. Her ne kadar Türkiye'de kimi belediyeler bu konuda atılımlar yapsa da; kimi yerde altyapılar tam olarak kurulmadığı için, kimi yerde de yapılanlar insanlar tarafından tam olarak kavranamadığı için girişim olarak kalıyor ve devamı gelmiyor. Ülke olarak geri dönüşümün önemini kavrayıp, yaşanan ve engellenemeyen israfın etkilerini azaltmak zorundayız.