20 Ağustos 2015 Perşembe

Türkiye'ye Dönüş

Herkese merhabalar. Blog söz konusu olunca bir şeyleri geç yapmak alışkanlık oldu, aslında normal yaşamımda tez canlıyımdır, yaptığım işleri zamanında yapmaya çalışırım. Ama söz konusu blog olunca böyle olmuyor nedense(!)
Hep aklımda olan bir şeydi; Türkiye'ye dönüş yazısı yazmak. Çünkü İngiltere Günlüğüme ilk başladığım 2009 yılında Yurtdışına Gitme ve Karar Verme Süreci başlıklı bir yazı yazmış, yurtdışına çıkmadan önce yaşadığım olayları ve duygularımı ifade etmiştim. Aynı yazıyı bir de dönüşte yazmak istemiştim.

Türkiye'ye döneli neredeyse bir yıl oldu. Türkiye'ye döndükten sonra eski yoğun hayatıma kaldığım yerden devam ettim. Her ne kadar önceden yaptığım işe dönsem de kimi şeylere alışmak zor oldu tabii ki. Öncelikle "hayatımda değişen ne oldu"ya gelmeden önce eve dönüş sürecimi anlatmak istiyorum.

Nasıl yurtdışına çıkmak zor ise, yurtiçine dönmekte aynı zorlukta. Türkiye'den İngiltere'ye giderken kurulu bir düzenim, evim, arabam ve bir yaşantım vardı. Dönüşte de aynı şekilde, 5 yıllık yaşantı içinde kurulmuş bir düzenim, evim, arabam ve yaşantım oluştu. Bunları tekrar geri dağıtmak oldukça zor oldu. Öncelikle geri dönmeden bir ay kadar önce eşimi Türkiye'ye gönderdim. Çünkü evin eşyalarını elden çıkarmam gerekiyordu. Emaneten çevremden aldığım eşyaları geri verdim, daha önce internetten ikinci el olarak satın aldığım beyaz eşya ve mobilya türü eşyaları aynı yöntemle geri sattım. Bu konuda ebay ve gumtree'nin çok işime yaradığını ifade edebilirim. Aldığım eşyaların çoğunu zarar etmeden ve hatta küçük karlarla elimden çıkardım. Evde zaman içinde oluşan ıvır-zıvır ve küçük eşyalar için ise İngiltere'nin ünlü ikinci el pazarı car boot'larda satarak elimden çıkardım. Benim için güzel bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. İngiltere'nin bu özelliğini seviyorum, aldığın hiçbir şey elinde kalmıyor, eski veya yeni, ucuz veya pahalı bir şekilde elinden çıkarabiliyorsun.

Onun dışında diğer önemli bir konu da; belediye vergisi, elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon faturalarını ve bu faturalara ait otomatik ödemeleri iptal etmekti. Bunun nasıl yapılacağını konusunda hizmeti aldığınız şirketle görüşmekte fayda var. Çoğunda şirketlerin internet sitelerini kullanarak veya telefonla arayarak hesabınızı kapatabiliyorsunuz. İngiltere'de hesap açma veya kapatma işlemleri Türkiye'de olduğu gibi şirketlerin ofislerine gidilerek yapılmıyor. Bu tür hizmetleri veren şirketlerin (belediye hariç) bir ofisi olduğunu ben görmedim. Ya telefon ya da internet adreslerini kullanacaksınız. Bu ise oldukça pratik bir çözüm, bence Türkiye'de de yaygınlaşmalı. Ayrıca sağlık ocağı ve polis merkezinde kaydınız var. Bunlar için Türkiye'ye dönüş yaptığınıza dair bir bildirim yapmak gerekiyor mu açıkçası bilmiyorum, ben yapmadım. Buna sebep; bir yıl önce Türkiye'ye dönen bir arkadaşım polis merkezine gidiyor ve ben ülkeme dönüş yapıyorum diyor. Polis "Eee bize ne?" der gibi bakınca kaydını sildirmek istediğin söylüyor. Polis böyle bir uygulama olmadığını söyleyince arkadaşta gerisin geri eve dönüyor. Yani bu olaydan anladığım üzere bir kayıt sildirme yok. Ben bunlar dışında ileride belki tekrar gelirim diye banka hesabımı da kapattırmadım, internetten hala kullanmaya devam ediyorum.

Tüm bunlar yaptıktan sonra geriye yapacak son bir şey kalıyor. O da yaşadığınız ortamı son kez gezmek :) Malum kesin dönüş yapıyorsunuz, oraları yakın zamanda (belki de hiç) göremeyeceksiniz. Dönüşten önceki haftalarımı orada kalan arkadaşlarıma veda ziyaretleri yaparak ve gezerek geçirdim.

Peki ülkeme döndükten sonra neler yaşadım, nasıl bir süreç geçirdim biraz onlardan bahsedeyim. Yaşananların üzerinden bir yıl geçtiği için biraz daha rahat yazabiliyorum. Geriye doğru baktığımda kimi şeyleri daha fazla idrak edebiliyor ve değerlendirebiliyorum.

Öncelikle size tavsiyem; döndükten sonra hayatınızla ilgili çok fazla beklentiye girmeyin. Avrupa'dan dönüp ülkeyi kurtaracak kahraman siz değilsiniz. Hatta ülkeyi kurtaracak bir konumda değilseniz, yapılan yanlışları görüp daha da üzülmemeniz elde bile değil. Kendinizi hayatın akışına bırakın ve yaşantınızı yaşayın. Döndüğüm ilk zamanlarda hastanelerdeki kalabalıklar, insanların sıraya girmeyi hala öğrenememiş olması, trafikteki karmaşa ve kuralsızlık sizi delirtse de zamanla alışıyorsunuz. Öyle veya böyle bizim insanımız yapacak birşey yok :) Genel olarak dost sohbetlerinde bu işler İngiltere'de nasıl oluyor sorusu ile karşılaşmaya hazır olun. Batı görmüş entelijiyansı havalarına girmeden cevaplamaya bakın. Yoksa ülkesini beğenmeyen görgüsüz konumuna düşebilirsiniz. Ben genelde bana sorulmadıkça bu tür konularda konuşmamayı tercih ediyorum. Zaten önemli olan konuşmak değil, yaşamak öyle değil mi :)

Bir de öğrenilen İngilizce'yi unutmama meselesi var değil mi? Bu konuda biraz daha karamsarım işte. Türkiye'de İngilizce öğrenmek ne kadar zor ise öğrenilen İngilizceyi unutmamakta o kadar zor. Çünkü pratik yapabileceğin herhangi bir ortam yok. İlk zamanlar evde yabancı filmler ve diziler izleyip, yabancı siteleri takip ederken, sonrasında yoğun iş hayatım ve mevcut işimin İngilizceyi gerektirmemesi nedeniyle İngilizceyi unutmaya başladığımı ve pratiğimin azaldığını hissetmeye başladım. İşte bu çok kötü :( Ama arasıra yalnız başıma kaldığımda kendi kendimi İngilizce konuşurken buluyorum, yani beynim unutmamak için hala direnmekte bu da çok iyi :)

İşte arkadaşlar, ülkeme döneli bir yıl oldu ve durum böyle. Biraz karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım ama muhtemelen çoğunuzun yaşayacağı tablo buna benzer olacaktır.

Son olarak şunu eklemeliyim ki; tüm bunlara rağmen ülkeme döndüğüm için çok mutlu ve huzurluyum. Bu yazıyı da kendi evimin balkonundan soğuk içeceğimi yudumlarken yazıyorum. İnsanın kendi evi ve memleketi gibisi var mı? Yok tabii ki :) Sanırım ben en çok evimi özlemişim.

NOT: Bundan sonra İngiltere Günlüğüm'de yazı yazma ihtimalim oldukça azaldı. Ama gezilerim kaldığı yerden devam ediyor. Artık beni Ahmet Kahya Gezileri'nde göreceksiniz. Şimdiden belirtmiş olayım.

Selametle kalın, ülkenizi sevin...

Ahmet Kahya

19 yorum:

  1. Selamlar,

    Öncelikle yazılarınızı çok bilgilendirici buldum. Vakit ayırıp yazdığınız için çok teşekkürler. Belki biraz özel olacak sorum, belki daha önce yazmıştınız bütün yazılarınızı okuyamadım henüz. :) Vatandaşlık aldınız mı? O nedenle mi gitmiştiniz? Teşekkürler Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Ahmet abi ben 1 ay sonra ingiltereye taşınacak olan bir lise öğrencisiyim yardımına ihtiyacım var merak ettiği bir kaç şey var sistemle alakalı herhangi bir mail in varmı

    YanıtlaSil
  3. Selamlar ahmet bey gerçekten bana yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum
    Ben 18 yaşında lise mezunuyum ingilterede amcamın dükkanları var ve beni yanına almak istiyor davetiye göndermesi gerektiği dışında pek bir bilgim yok bildiklerinizi paylaşırsanız bana ve merakı olanlara çok yardımcı olursunuz teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Hocam iyi gunler ben saglikci olarak ingilterede calisabilir miyim bana denklik verirler mi bu konu hakkinda bana yardimci olabilirseniz cok sevinirim ?

    YanıtlaSil
  5. Merhaba ahmet bey ben sirketim vasıta si ile londra mayfair de isim ve evim hazır olarak iki oğlum ve eşim le oraya yerleşeceğim burda biri lise digeri ilk okulda orda aylık gelirim ne kadar olusa rahatça yaşayabilirim çok içinden çıkılmaz bir durumdayım tecrübelerinize çok ihtiyacım var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşam standartlarınızı bilemiyorum ama kira masrafınız olmayacaksa 2000 sterlin ve üstü her türlü yetebilir diye düşünüyorum.

      Sil
    2. Ya ahmet hocam size mesaj atıyorum cevap vermiyorsunuz mesaj mı gelmiyor yardımınıza ihtiyacım var

      Sil
    3. Merhabalar. Mesajı nereye atıyorsunuz? Eğer buraya yazıyorsanız ve benden cevap gelmiyorsa sorduğunuz soruda bir fikrim veya bilgim yok demektir. Sosyal medyada sorulan soruları ise cevaplamıyorum.

      Sil
  6. Ahmet bey mrb..ben turkiyede ozel kurumda ogretmenlik yapiyorum.Erkek arkadasim Turk ..ingilterede yasiyor..evlenip oraya yerlesecegim fakat turkiye mi londra mi karar veremedim:(orada kendi meslegimi yapamiyacagim bu cok uzuyor beni..bu konuda bir fikriniz var mi?Turk okullarinda calisma imkanim olur mu?lise ogretmeniyim.bir de hic yurt disina cikmamis biri olarak beni ne gibi zorluklar bekliyor olabilir?ogretmenlik yapamasam bile kendimi gelistirecek neler yapabilirim?dil okuluna gidip ingilizcemi ne kadar surede gelistirebilirim sizce?yardimci olursaniz cok sevinirim cunki hicbir fikrim yok kafan da cok karisik:(

    YanıtlaSil
  7. Ahmet Bey, merhaba. Bir kaç ay sonra 9 ve 2 yaşında oğullarımızla birlikte İngiltreye yerleşiyoruz. Ben ve eşim 20 yıl evvel öğrenciliğimizi orada yaşadığımız için aşinalığımız var oraya. Ancak 9 yaşındaki oğlum ilkokul 3.sınıfı bitiriyor. Okuldan ingilizceyi azcık biliyor. Eğitim sistemi açısından buradan giderken bir denklik belgesi gibi bir şey almama gerek var mı? Okullar açılmadan oğluma ingilizce açısından nasıl bir takviye aldırmalıyım. Yaz okulu veya ingilizce kursu iyi olabilir mi? Okulu belli olunca okullar takviye veriyor mu hiç okumadığı dersler ile ilgili? Birde okulların sporcu çocuklara bir ayrıcalık tanıma durumu var mı? bu konularda beni aydınlatırsanız sevinirim. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuşmaya dayalı yaz kursu faydalı olabilir. Okullar genelde yabancı öğrencilere aşina olduğu için gerekli gördüğü konularda takviye aldırabilirler. Ama genelde çocuklar özellikle küçük yaşta olanlar bizim tahmin ettiğimizden daha kısa sürede İngilizceye adapte oluyorlar. Belge olarak ne gerekli açıkçası bilmiyorum.

      Sil
  8. Ahmet Bey merhabalar,
    Blogunuzu inceledim ve bi konuda bana yardımcı olabileceğinizi umuyorum. İnşaat mühendisiyim ve İngiltere'den bir iş teklifi aldım. Kendileriyle mail vasıtasıyla görüştüm ve bana 8500 Gbp kadar bir aylık maaştan bahsettiler. Sizin verdiğiniz rakamlarla arasında baya bir fark olduğu için açıkçası içime bir kurt düştü. Sizce normal olabilir mi yoksa bir sıkıntı mı vardır. Bu arada firmanın adı B&G Construction belki duymuşsunuzdur. Görünce dönüş yapabilirseniz çok sevinirim açıkçası İngiltere'de yaşayan hiç bir tanıdığım olmadığı için kimseden fikir alamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, siz bu mesajı yazalı bayağı olmuş, belki bu arada işi kabul etmiş bile olabilirsiniz :) ama ben yine de fikrimi yazayım. Olabilir mümkündür, farklı iş kollarında farklı ücretler olabilir. İş kolunuzu bilmiyorum ama dedikleri ücret oldukça dolgun bir miktarmış. Şartlarını iyi incelemek lazım.

      Sil
  9. Merhaba Ahmet Bey,
    Ingilizcenizi taze tutmaniz icin Toastmasters 'a katilmanizi oneririm. Dunyanin bircok yerinde varolan gonullu bir public speaking olusumu. Istanbul'da Taksim de hizmet veriyorlar. Mesleginiz veya ilgi alaniniz her ne olursa olsun her kesimden kisinin Ingilizce konusmak ve sunum yapmak icin biraraya geldigi bir ortam. Arastirmanizi tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar. Mesajınızı okuduğumda dediğiniz oluşumu intenetten araştırmıştım, şimdi farkettim size geri dönüş yapmayı unutmuşum :( Anladığım kadarıyla şu an için sadece İstanbul'da var. Tam da İngilizce pratiğe ihtiyacı olanlara göre bir şey bu, umarım tüm Türkiye'de yaygınlaşır ve biz de katılabiliriz.

      Sil
  10. Bloğu yeni keşfetmiş bi İngiltere aşığı olarak size çok gıpta ettiğimi belirtmek isterim . Ve ayrıca teşekkür etmek. Bi İngiltere havası hissetmek çok iyi geldiii

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Ben de sizin gibi yurtdışı özlemi duyduğumda bloğumu okurum :)

      Sil
  11. Ahmet bey yasaminiz su anda nasil?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorunun cevabını hala merak ediyor musunuz bilmiyorum ama gayet mutluyum. Ha bu arada memleketteki yıllardır süregelen basit halk oyalama haber ve gündemlerini uzun süredir takip etmiyorum. Belki bu sayede mutlu kalabiliyorumdur. Yurtdışında özlediğim şeyler var mı? Tabii ki var, hem de onlarca. Ama ben memleketimizi onca eksiğine rağmen daha çok seviyorum...

      Sil