29 Aralık 2011 Perşembe

İngiltere'de Zoru Başarmak: Ev Kurmak

Merhaba. Bu yazım buraya görevli olarak gelecek öğretmen arkadaşlarım için bir tavsiye yazısı olacak. Burada az parayla nasıl ev kurulur, nereden ev eşyası alınır, onları anlatmaya çalışacağım.


Açıkçası benim için yazması çok zor bir yazı olacak, mümkün olduğunca sizi hayal kırıklığına uğratmamaya gayret edeceğim. Ama sizi üzmeyeyim diye yalan da söyleyecek değilim. Aşağıda sadece gerçekler olacak. Acı da olsa gerçekler. Bir kere baştan kabul etmeniz lazım; bu ülkeye geldiğinizde evle ilgili yaşam standartlarınız Türkiye'deki hayatınıza kıyasla birkaç kat aşağıya düşecek. Bu garanti. 

Buraya gelen öğretmenlerin yaşadığı en büyük sıkıntılardan ilki ev bulmak ve onun eşyalarını temin etmektir. Özellikle aileler için. Evli olanlar iyi bilir ev kurmanın ne kadar zor olduğunu. O duyguları bu ülkede bir kez daha yaşayacaksınız. Türkiye'den farkı ise burada geçici bir süre yaşayacak olmanız ve aldığınız her eşyayı giderken elinizden çıkarmak zorunda kalacak olmanızdır.

Bu ülkeye bekar olarak gelenler genelde kiraları daha uygun olduğu için oda kiralarlar, aile olarak gelenlerin ise odada yaşamlarını sürdürme olanakları yoktur. Ya bir flat(daire), ya da bir house(ev) kiralayacaklar. Aslında normal şartlar altında bu ülke de yaşam standartları Türkiye'ye göre çok daha iyi. İnsanların çoğunluğu house denilen Türkiye'de villa diyebileceğiniz bahçeli evlerde yaşamlarını sürdürüyorlar. Çünkü bu ülkede kalıcı olarak yaşayan insanların çoğunluğu mortgage ile kira öder gibi ev sahibi oluyorlar. Bizler ise geçici olarak geldiğimiz için aile durumumuza göre; oda, daire veya ev kiralamak zorundayız. Burada evler ise eşyalı veya eşyasız olarak iki türlü kiraya verilmekte. Eşyalı olan evlerde temel demirbaş eşyalar bulunmakta. Buzdolabı, çamaşır makinesi, yatak, (en az bir adet) koltuk, masa, sandalye, kimi mutfak eşyaları, perdeler, v.s. Bu eşyalar evden eve değişmekte. Kimi evde daha azı, kimi evde daha fazlası. Bu biraz şansınıza bağlı. Eşyalı evlerin kirası eşyasız evlere göre daha fazla, ama bu ülkede geçici olarak yaşayacak olanlar için pratik bir çözüm sayılabilir. En kötü yanı ise eşyaların tamamının kullanılmış olması ve çoğunlukla kötü bir durumda olması. Başkasının yıllardır kullanmış olduğu bir yatakta yatmak veya koltukta oturmak pekte iç açıcı bir şey değil yani. Hele bu ülke gibi temizlik nedir bilmeyen insanların yaşadığı bir ülkede. Ben ilk ev aradığım dönemde kabul edilebilir temizlikte bir ev bulabilmek için iki ay ev aradım ve belki yüze yakın ev gezdim. Gördükleriniz hayatınızın tecrübesini olacak :(

Bu ülkede eğer bekar iseniz bir oda kiralayarak maddi olarak daha rahat edebilirsiniz, en kötü yanı ise kendinizi bir odaya hapsederek yaşamınızı sürdürmek zorunda kalmanızdır. En iyisi birkaç arkadaş birleşip bir ev tutmak olabilir. Aile olarak geliyorsanız çocuğunuz yoksa küçük bir flat işinizi görebilir, çocuklu bir ailenin daha büyük bir flat veya bir house tutması gerekebilir. İşte aileler için standartların düşmesi tam da burada başlıyor. Bir kere bu ülkede sizi en fazla sarsacak olan şey ev kirası. Mesela ben Londra dışında görev yapmama rağmen ilk tuttuğum 45 m2 lik (bir oda bir salon) daireye 500 paund kira ödüyordum. Belediye vergisi, elektrik, su,doğalgaz hariç. Yani maaşımın tam üçte biri. Hem de Türkiye'deki evimin üçte birinden daha küçük bir eve :( Şu an ki evim ise iki oda bir salon önceki evime göre biraz daha ferah ve temiz. Tabii ki ben ve eşim iki kişi kaldığımız için evin büyüklüğü bize pek sorun olmadı. Bunlarla birlikte eğer Londra'da aile olarak kalacaksanız normal standartlarda 2-3 yatak odalı bir eve 900-1200 paund arası kira ödemeniz gerekir. Tabii ki maaşınızın 1500 paund olduğunu düşünürseniz geçim hesabını yapmayı öncelikle maaşımızı belirleyenlere, onlardan bir cevap alamazsanız size bırakıyorum. İşte bizim öğretmen arkadaşlar genellikle bu hesabı yapamadığı için standart altında olan evleri kiralamak zorunda kalıyorlar.  Bu evler; genelde belediyelerin fakirler için verdiği yardım evleri ve güvenlik oranı düşük kenar mahalle evleri. Bu evleri de 600-900 paund arası bulmanız mümkün. Burada iki şey arasında karar vermek zorunda kalacaksınız; ya daha iyi ev, geriye geçinmek için daha az para yada daha kötü ev, geçinmek için daha çok para.. Her halükarda para ucu ucuna yetecek veya yetmeyecek..

Eğer eşyalı bir ev tutmuşsanız eşya konusunda biraz daha rahat edersiniz. Benim ilk evim eşyalı idi, ikinci evim ise eşyasız. Burada sizlere asıl bahsetmek istediğim ev eşyası temini konusunda neler yapabileceğiniz. İster eşyalı ev tutun ister eşyasız her halükarda bir çok ev eşyasına ihtiyacınız olacak. Sonuçta sıfırdan bir ev kuruyorsunuz. Özellikle aileler bunun ne anlama geldiğiniz çok iyi bilirler. Bu ülkede kiradan sonra ikinci önemli masraf ise mobilyalı eşyaların pahalı olması. Sorun ise bu ülkeye geçici görevle geldiğinizi düşündüğünüzde sıfır eşyalarla yeni bir ev kurmaya değer mi? Ve de maaşınız sıfır eşya almaya yeter mi? Aldığınız eşyaları göreviniz bittiğinizde ya yok pahasına elden çıkaracaksınız, ya da bırakıp gideceksiniz. Bu nedenle pahalı olabileceğinizi düşündüğünüz eşyaları ikinci elden almakta fayda var.

Şimdi görevli gelecek arkadaşlara gelecekleri günden ev tutacakları ana kadar işe yarayacak kimi tavsiyelerde bulunup konuyu toparlayacağım.  Şimdiye kadar yazdıklarım bir durum tespiti ve girizgahtı. Konuya yeni başlıyoruz.

İngiltere'ye göreve gelen tüm öğretmen arkadaşlar ev konusunda tam bir hayal kırıklığı yaşar ve kesin kalacağı evi bulasıya kadar stresli bir dönem geçirir. Bu normaldir :)  Buraya ilk kez adım atan arkadaşlar bilmeli ki bu ülkede öğretmen arkadaşların kalacağı bir öğretmen evi veya misafirhane yok. Bunu hem gelecek olanların hem de gönderecek olanların bilmesinde fayda var ki yanlış beklentiler içine girilmesin. Buraya görevli olarak gelen arkadaşları müşavirlikten görevli bir kişi (memur veya öğretmen) karşılar ve arkadaşları varsa önceden ayarladıkları bir yere veya bir otele bırakır. Bundan sonrasında ise -ne yazık ki- öğretmen arkadaşımız herşeyi kendisi ayarlamak zorundadır. İşin en zor kısmı da burada başlar. Tamamen yabancısı olduğunuz bir ülkede ne yapacağını bilmeden bir ev veya oda kiralamaya çalışmak. Bu konuda yönetilerimizin bir çözüm geliştirmesi faydalı olacaktır. Yoksa yaşayacağınız şey kısaca budur.

Bu sebepten ülkeye gelen öğretmen arkadaşların (varsa) tanıdıkları aracılığıyla veya görevli öğretmenler aracılığıyla bilgi almalarında fayda var. Belki görev süresi biten ve Türkiye'ye dönüş yapacak arkadaşlarla irtibata geçmeleri ve uygunsa onların evlerini tutmaları faydalı olabilir. Ama unutmayın ki bu ülkede kimse sizin adınıza ev kiralamayaz, yasal olarak böyle bir şey mümkün değil. Tüm işlerinizi kendiniz gelince yapmak zorundasınız. Yapabileceği sadece size geçici bir yer ayarlamak olabilir o da mümkünse. Bu konuda çok fazla beklentiye girmeyin ve biraz da sıkıntı çekmeye hazır olun.

Eğer bu ülkede ailenizle birlikte yaşamayı planlıyorsanız yukarıda saydığım sebeplerden ötürü; başlangıçta bekar olarak gelin, yaşam şartlarını görün, evinizi tutun ve ailenizi ondan sonra getirin. Yoksa çok büyük sıkıntılar içinde kalabilirsiniz.

Eşyalı veya eşyasız ev tuttuğunuzda ihtiyacınız olan eşya temini için bir çok farklı alternatif bulunmakta. Mesela görev süresi biten arkadaşların eşyalarını satın almak iyi bir çözüm olabilir. Sonuçta kimse burada satın aldığı eşyaları yanında geri götürmeyecektir. Onun dışında; bu ülke tam bir tüketim toplumu olduğu için ev eşyaları çok eskimeden satılmakta. Bu nedenle bir çok yeni sayılabilecek eşyayı uygun fiyata almanız mümkün. Bununla ilgili internet bulunmaz bir fırsat. Yeni ev eşyalarında ise (mobilya, mutfak, v.s) Ikea oldukça uygun fiyatlar sunar. Kullanılmış mobilyalar için ise; yardım kuruluşlarında (charity) veya ikinci el satan (used) dükkanlarda ihtiyacınız olan mobilya, beyaz eşya, v.b. şeyleri  uygun fiyata bulabilirsiniz.  Kimi zaman mağazaların yapmış olduğu indirimler ile de çok uygun fiyata küçük veya büyük ev eşyası bulmak mümkün.

Ev eşyası satın almadan önce mutlaka aşağıda verdiğim mağazalardan fiyat araştırması yapın. Aşağıda ne nerede uygun fiyata satılır onu anlatmaya çalışacağım.

Argos: Aklınıza gelebilecek her tür eşyayı uygun fiyata bulabilirsiniz. Alışveriş merkezlerinde Argos mağazaları bulunmakta. Bu mağazanın özelliği, kataloglar üzerinden satış yapması. Yani siz katalogdan ürünü beğeniyorsunuz, içerideki depodan size getiriyolar. Satın almadan önce ürünü görme şansınız yok. İnternet sitesindeki alıcı yorumları size fikir verebilir. Veya beğenmediğiniz bir ürünü 30 gün içinde iade edebilirsiniz.

Ikea: Türkiye'de de bulunan ünlü bir alışveriş merkezi. Her tür eşya bulunmakta. Uygun fiyat seçenekleri mevcut.

Wilkinson: Her alışveriş merkezinde mağazaları bulunan bir market. Özellikle ev için ihtiyacınız olan her tür küçük eşyayı uygun fiyata bulabilirsiniz. (Mutfak ve banyo araç gereçleri, yatak, çarşaf, v.s.) Kalite-fiyat dengesi oldukça iyi.

Matalan: Büyük bir kıyafet mağazası. Ayrıca nevresim türü( yatak, yorgan, çarşaf, havlu,v.s.) türü şeyler oldukça uygun fiyata satılmakta.

Primark: İngiltere'nin en ucuz kıyafetlerinin satıldığı mağaza diyebilirim. Burada da nevresim türü eşyaları uygun fiyata bulabilirsiniz.

Poundland: İsminden de anlaşılabileceği gibi her şeyin bir paunda satıldığı bir mağaza. Burada kimi mutfak eşyalarını, ev eşyalarını, kırtasiye, tamirat malzemelerini hiçte kötü olmayan bir kalitede bir paunda satın alabilirsiniz.

Tesco, Asda gibi marketlerin büyük şubelerinde uygun fiyata küçük ev eşyaları bulunmakta. Onun dışında ev eşyası satan Comet, Homebase gibi mağazalarda var. Bunların ürünleri biraz daha kaliteli, dolayısıyla da fiyatları daha pahalı. Bazen yaptıkları indirimlerle çok uygun fiyata satış yapmaktalar.

B&Q mağazası da Türkiye'deki Koçtaş firmasının benzeri. Her tür malzeme bulunmakta. Oldukça kaliteli ve dolayısıyla da pahalı.

Yukarıdaki satış yerleri hem mağaza hemde internet ortamında satış yapmaktalar. Birde sadece internet üzerinden satış yapan mağazalar var ki İngiltere'de oldukça yaygın olarak kullanılmaktalar.

E-bay(co.uk): Aklınıza hayalinize gelebilecek her şeyin satıldığı dev bir mağaza. Türkiye'deki gitti gidiyor benzeri, içinde binlerce kişisel dükkan bulunuyor. Kendiniz üye olup satışta yapabilirsiniz. E-bay elindeki yeni veya eski eşyasını satmak isteyen kişilere bir platform sağlayarak ticaret yapma imkanı sağlıyor. Kendi satış yapmıyor, satış yapan kişilerden komisyon alarak aracılık yapıyor. Bu sitede özellikle açık arttırma(auction) ile çok uygun fiyata eşya satın alabilirsiniz. E-bay başlı başına ayrı bir konu, ayrıca anlatmak lazım.

Amazon: Amazon her ne kadar kitap satış sitesi olarak bilinse de her tür eşya satışı yapılmakta. Kitap fiyatları ise oldukça ucuz. Amazon içinde de e-bay tarzı kişisel dükkanlar gibi satış imkanı var. E-bay ile karşılaştırmalı aramakta fayda var.

Gumtree: Bu site aklınıza gelebilecek herşeyi bulabileceğiniz bir site. İçinde iş ilanları, eşya satışı, ev oda kiralama, aklınıza her ne gelirse mevcut. Bu sitede ihtiyacınız olan ev eşyalarını ikinci el olarak satan kişiler bulabilirsiniz. Bölgesel olarak arama yapma imkanınız var. Mesela bulunduğunuz yerde birisi taşınacak veya ülkesine geri dönecek. Eşyalarını satmak için gumtree'ye ilan vermiş olabilir. Bakmakta fayda var.

Bu ülkede insanlar genellikle kullanmadıkları eşyaları ihtiyacı olan birinin alması için ya evin önüne bırakır, ya da internet üzerinden satmaya çalışır. Bunun içinde (e-bay, gumtree) gibi siteleri kullanırlar. Eğer evinizi kurma konusunda vaktiniz varsa bir çok ev eşyasını internetten çok uygun fiyata satın alabilirsiniz.

Kendim eşya alırken yaşadığım tecrübelerimi de kısaca size aktarayım. Benim ilk kiraladığım ev eşyalı idi. Ama buna rağmen özellikle küçük ev eşyalarından bol miktarda satın almak zorunda kaldım. Biraz büyük olanları Ikea'dan, küçük eşyaları Wilkinson, Matalan, Primark, Tesco ve Asda gibi marketlerden fiyat araştırması yaparak satın aldım. Bir kısmını ise zaman içinde Türkiye'den valizlerle getirdim. İkinci evimi ise radikal bir karar alarak mobilyasız olarak tuttum. Çünkü önceki evimdeki eşyalar oldukça eski idi. Eşyalarımın çoğunluğu -her ne kadar ikinci el olsa da- kendim seçme imkanım olacaktı. Ayrıca eşyalı evlerin kirası eşyasız evlere göre daha pahalı oluyor, bu da ayrı bir hesaplama gerektiriyor. Yani eşyalı ev daha iyi olacak diye bir kural yok. Eşyalarımın bir kısmını çevrede yaşayan Türklerden temin ettim. Diğer önemli bir kısmını ise e-bay'den açık arttırma ile satın aldım. Bir kısmını ise mağazalardan satın aldım. Ev eşyalarını toplama süreci bir ayımı aldı. Şu an Allaha şükür herhangi bir ihtiyacım yok. Sadece görev sürem bittiğinde bu kadar eşyayı ne yapacağımı düşünüyorum, onu da size dönerken yazarım herhalde :)

Evet gördüğünüz gibi aslında pek de parlak bir yaşantımız yok burada. Hatta Türkiye'deki şartlara göre oldukça kötü bir yaşantımız var diyebilirim. Tüm bunlara rağmen görevimizi ifa etmeye çalışıyoruz. Sizde isterseniz buyrun gelin. Sakın buraya gelmeden önce benim yaptığım gibi maaşınızı Türk lirasına çevirip ne kadar da çok para alacağız diye sevinmeyin. (Tahminim bizim maaşlarımızı belirleyenlerde bunu yapıyor olabilir!?!) Burada ne yazık ki Türk lirası geçmiyor. Bizlerin Big Ben, London Eye önünde çektirdiğimiz fotoğraflar sadece kendimizi avutmak içindir. Yoksa her günümüz orada geçiyor değil :)

Yazımın sonuna geldim. Biraz karamsar bir yazı olduğunun farkındayım. Hakkınızı helal edin. Biz görevli memurlar İngiltere'de her sene Ocak ayı maaşımızı bir ay geç alırız, yani Aralık ayı maaşı ile iki ay geçinmeye çalışırız. Bir de bu mesele vardı değil mi, bunu da gelince öğrenirsiniz artık. Herhalde bu nedenle biraz stresliyim, sebebini ona verin..

Bu ülkede her şey mi kötü? Tabii ki değil. Güzel yanları da var yani. Ama maddi olarak aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.

Gelecekte daha güzel yazılarda görüşmek dileğiyle..

Sevgi ve saygılar.

17 yorum:

  1. Maalesef MEB bursiyerleri de aynı durumda hocam. bu güzel paylaşımınızın yeni gelenlere iyi bir rehber olacağını düşünüyor, sizlere kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Muhakkak haklısınızdır hocam. Bizler sizin durumunuzu pek bilmiyoruz. Ama bu yaşanan sıkıntıların bir şekilde ortaya çıkması lazım. Yoksa içe atılan sıkıntılar bir şekilde patlamaya sebep olacak. Eğer bir devlet gelecek nesilleri yetiştirecek eğitimcilerini mutlu edemiyorsa o nesillerin mutlu olmasına imkan yoktur.

    YanıtlaSil
  3. Ahmet bey ben sağlık personeliyim bi kaç yıl sonra inş. ingiltereye geleceğim size sorularım şunlar orada kalıcı olarak yaşamayı düşünüyorum bu mümkün mü dür ? ve maaşlar hakkında kesin bi bilgiye değinemedim eğer bana bu konuda yardımcı olursanız sevinirim selamlar..

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Mehmet bey. Kalici olarak kalmak derken neyi kastettiginizi anlayamadim. Yani buraya gorevli olarak gelip, sonrasinda kalmayi mi dusunuyorsunuz?

    Burada yaptiginiz goreve gore aldiginiz maaslar degismekte, ama sunu bilmelisiniz ki duz memur kesimine pek iyi bir maas yok burada.. Eger kurumunuzun lojman destegi varsa cok rahat edersiniz. Cunku burada en onemli gider ev kirasi. Ayrica bekarsaniz aileye gore gecinmek cok daha kolay olacaktir.

    YanıtlaSil
  5. Görevli olarak gelebilirmiyim bilemiyorum ama çevremden duydugum kdarıyla Türkiyede olan amerikan dil kurslarına başvurduğunuzda onlar yardımcı oluyormuş bende öyle gelmeyi planlıyordum ve geldiğimde de orada oturma izni alıp kalıcı olarak yaşamayı düşünüyorum mümkünmüdür bu ? Evet bekarım geçinme konusunda inşallah bi sıkıntım olmaz bi arkadaşım bana oradaki sağlık memurlarının maaşları 3 ila 4 bin sterlin arasında değiştğini söylemişti bu doğrumudur ?

    YanıtlaSil
  6. Mehmet bey açıkçası maaşlar konusunda net bir bilgim yok. Ama bildiğim sağlık sektörü burada iyi maaş alıyor. Normalde dediğiniz rakamlarda olabilecek türden maaşlar. Tabii ki TL karşılığını düşünmeyin, sonuçta buranın şartlarıyla burada yaşayacaksınız. Ama 3000-4000 arası bir maaş burada yaşamak için oldukça yeterlidir. Gelme konusunda dil kursları veya özel ajentalardan yardım almakta fayda var.

    YanıtlaSil
  7. Yani tabiki oranın şartlarına göre o para harcanacak hepsi cebimize girmeyecek :) çok saolun ahmet bey yardımcı oldugunuz için. İngiltereye gelene kadar blogunuzu takip etmekte fayda var :)

    YanıtlaSil
  8. Mehmet bey merhaba, Ingiltereye eger dil kursu araciligi ile giderseniz calisma izniniz olmayacaktir ve legal yollarla hic bir sekilde is bulamazsiniz, size tavsiyem Ankara anlasmasi denilen bir anlasma var onu arastirin o size daha uygun olur sanirim , basarilar...

    YanıtlaSil
  9. Ahmet bey merhaba.Ben kuzenimle birlikte 1 aylığına gezip-görmek amacıyla İngiltereye gitmek istiyorum.1 Ay için bir ev kiralamak mı daha uygun olur?Kalmak için bir yer bulduktan sonra 1 ay için polise gidip adres belirtmemiz gerekiyor mu?Bilgilendirirseniz seviniriz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ev değilde short time oda kiralamak daha mantıklı olabilir. Ama 1 aylığına ev veya oda kiralanıyor mu pek emin degilim. Polise bildirim yapmanıza ise gerek yok..

      Sil
  10. Hocam İngiltere ye MEBin öğretmeni olarak gelirsek.Orada ek bir işte çalışma imkanı nedir.Eminim müşavirlik yasaklıyordur ama ingilterede özellikle londra da ekstra iş bulma olanakları nasıldır.Ben Almanyaya giden arkadaşların orada ekstra işlerde kaçak olarak çalıştıklarını duymuştum.Ben 1500 Poundla orda ne yapacağım.Eğer çocuklarımın ingilizce öğrenecek olması olmasa gelmem oraya ama gelirsem çocuklarıma çok faydası olacak.1500 P ile geçinmek imkansız orda.O zaman da tek seçenek kaçak iş aramaya kalıyor.Samimi düşüncelerinizi bekliyorum hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam kaçak iş yapan arkadaş varmı açıkçası bilmiyorum. Ama buraya öğretmen olarak gelen birisi kaçak olarak ne iş yapabilir ki? Muhtemelen çalışacak olsa Türklerin yanında iş bulabilir, o da düşünün yani hangi öğretmen öğrencisinin velisinin dükkanında çalışmak ister? Genelde bizim arkadaşlar maddi sıkıntı içinde ya evden ya da yiyecekten kesiyorlar. Dahası da var muhakkak ama buraya yazmayayım..

      Sil
  11. Merhaba Ahmet Ağabey, açıkçası İngiltere'de yaşamak ile ilgili büyük planlarım var. Elbette oraya birikmiş bir parayla gitmeyi ve yerleşmeyi planlıyorum. Hayatımda hiç böyle bir şey yapmadığım için de bir rehbere ihtiyaç duyuyordum. Blogunuz harika. Adım adım ne yapıp ne yapmamam gerektiği yazıyor. Size önümü açtığınız için çok teşekkür ederim. Ne kadar güzel bir şey yaptığınızı bir de benden duyun istedim. Allah razı olsun. Ruveyde. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkur ederim guzel sozlerin ve iyi dileklerin icin ruveyde :)

      Sil
  12. Merhaba Ahmet Bey ben inşaat mühendisliği okuyorum Seneye biraz şans eseri oldu İngiltereyi kazandım.Üniversite wolverhampton .Sormam gereken konu şu bnm ingilizcem çok iyi değil şuan kursa başlıcm ve intermediate seviyesinde gidicm oraya biliyorum zorlanıcm orada ama yine de korku var ben de önüme çıkan bu fırsatı da değerlendirmek istiyorum. Herkes git orada da öğrenirsin diyor tabii başarırmıyım bilmiyorum.Acaba bnm için bu artı olur mu biraz eksik gittiğimde birşeyler öğrenebilir miyim ?? bu arada daha kabul mektubu gelmedi senelik yazdım .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İngilizce seviyeniz iyi değilse sizi burada da ingilizce kursuna da yönlendirebilirler. Olmayacak diye birşey yok.

      Sil
  13. Soru 2012 yilinda sorulmus ama buradan ben cevap vereyim belki halen guncel bir sorudur. Ingilterede ek is yapmak zorundaysaniz eger bir secenek daha var turk kebapcilarinin yaninda calismak. Bu ulkeye kacak gelen ve sonradan oturum alabilen turklerin buyuk cogunlugu kebapcilik yapiyorlar üstelik ingilizceleri cok iyi olmadigi icin telefonda sipariş alabilecek iyi ingilizcesi olan eleman ihtiyaci hissediyorlar. Herkese iyi ingiltere gunleri dilerim :)

    YanıtlaSil