12 Ekim 2009 Pazartesi

Yolculuk Zamanı Geldi...

1 Ekim 2009 itibariyle hayatımızın İngiltere bölümü başladı. Daha önce vize başvuru süreci ile ilgili ayrıntılı bilgi vermeye çalışmıştım. Şimdi ise vizenin çıkış tarihi ile İngiltere'ye varış arasında yaşadıklarımı anlatacağım.

Vizemiz Word Bridge'den bildirdikleri gibi iki hafta kadar bir bekleyişten sonra Ramazan bayramından önce çıktı. Ramazan Bayramının ardından Milli Eğitim Bakanlığı'na vizenin çıktığı bilgisini verdikten sonra MEB bir hafta sonraya uçak biletlerimizi aldı ve 1 Ekim 2009 Perşembe günü yola çıkacağımız bilgisini verdi. 30 Eylül Çarşamba günü Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nde İngiltere'ye gidecek diğer öğretmen arkadaşlarla birlikte toplandık. Orada bize İngiltere'ye müşavirliğe teslim edeceğimiz evraklar(yollukla ilgili) ve uçak biletlerimiz teslim edildi. Ve ardından şube müdürümüz ve genel müdürümüz yurtdışı görevi ile ilgili bilgi verdikten sonra bizleri uğurladılar. Ve bizde ertesi sabahı yola çıkmak hazırlandık.


Burada Ankara'yı bilmeyenler için birkaç bilgi vereceğim. Ankara Esenboğa havalanı Ankara'nın bayağı dışında. Ulaşım için birkaç yol var. En kolayı eğer bir tanıdığınız varsa sizi özel arabası ile bırakabilir. Ama yoksa taksi, havaş veya belediye otobüsleri ile gidebilirsiniz. Taksiyi geçiyorum çünkü onda anlatacak birşey yok. Eğer havaş veya belediye otobüsü ile gidecekseniz size birkaç önemli bilgi vereyim. Ankara'ya işlemler için geldiğinizde eğer kalacak yeriniz yoksa en büyük sorun yanınızda getirdiğiniz büyükçe bir bavul oluyor(20-25 kg). Ankara'ya indiğinizde ilk önce resmi işlemler için Milli Eğitim Bakanlığı'na gideceğinizden dolayı bavulunuz ile dolaşmak pek mümkün olmayacaktır. Bunun için en iyi yol bavulunuzu AŞTİ otogarına indiğinizde emanete bırakmaktır. Çünkü ertesi günü havaalanına gitmek için Havaş veya Belediye Otobüsüne yine AŞTİ'den bineceksiniz. Emanet ücreti'de 2009 yılı için 24 saati 4-6 TL arasında birşeydi.
Bavulunuzu bıraktıktan sonra istediğiniz gibi hareket edebilirsiniz. Size bildirdikleri saatte MEB'de işlemlerinizi halledersiniz. MEB'e giderkende yanınızda sağlık kurulu raporu ve üzerinizde yöneticik olmadığına dair belgeleri unutmayınız. Çünkü onları Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne teslim edeceksiniz. MEB'de bileti aldıktan sonra(e-bilet) internetten check-in ettirmenizde fayda var. Bu sayede gitmeden önce uçakta yerinizi belirleme şansına sahipsiniz. Kolay değil, 5-6 saat uçacaksınız.


Kalacak yer olarak Başkent Öğretmenevini tavsiye edebilirim. Hem AŞTİ'ye yakın hem de nezih bir ortam. Sabah  kalktığınızda uçuştan 2 saat önce havalanında olmanızda fayda var. Bunun için AŞTİ-Havaalanı arasının 40-60 dk. sürdüğünü düşünürsek yaklaşık 3 saat önce AŞTİ'de olmalısınız. Daha öncede söylediğim gibi havaalanına(eğer özel araba imkanınız yoksa veya taksi ile gitmeyi düşünmüyorsanız) AŞTİ'den havaş veya belediye otobüsü ile gidebilirsiniz. Bu onların ilk kalkış noktası ve birinci katta taksilerin olduğu yerden hem havaş hemde belediye otobüsü hareket ediyor. Havaş için 10 TL(2009 yılı) ücret ödüyorsunuz. Avantajı şehirlerarası otobüsler gibi çalışıyor. Bavullarınızı rahat taşıyorsunuz. Ve her yarım saatte bir var. Belediye otobüsü ise ücreti çift bilet kesiyor.(2009 yılı 3.38 TL idi.) Bileti otobüsten satın alabiliyorsunuz.(Otobüsün üstünde yazıyordu:) Sadece bavulları taşımak biraz sorun olabilir. Mesela biz havaş ile gittik ama belediye otobüsü ile de gidilebilirmiş diye düşünüyorum. Çünkü fiyat farkı bayağı var. Kesesini düşünenler için :)


Neyse havalanına vardıktan sonra bilet kontrolu ve bavullarınızı teslim etmek için uzun bir sıraya giriyorsunuz. Burada bagajınızı teslim ediyorsunuz.  Bagajınız tartılıyor ve etiketlenip sizden teslim alınıyor.


Bagaj konusunu gitmeden önce gideceğiniz uçak firmalarının web sitelerini ziyaret ederek araştırınız. Çünkü yurtdışı seyahatlerinde taşınabilecek veya taşınamayacak şeyler hakkında birçok kural var. Ve size tanınan kg. sınırını aşmamaya özen gösteriniz (THY için 23kg bagaj+8 kg. el bagajı hakkı) Çünkü sınırı çok aştığınızda bir bilet parası kadar bagaj parası ödeme ihtimaliniz doğabilir. Bu konuda THY biraz esnek-ama şansınızı fazla zorlamayınız-Mesela benim bavulum 27 kg geldi, görevli biraz ağır ama dedi, anlayış gösterdi.  Diğer firmalar ise (mesela Pegasus veya Easyjet) bagaj konusunda çok katı. Geçtiğiniz an ücretini kesiverirler. Aman ne olur öderim diye düşünmeyin, aştığınız her kg. için 7-9 paund arası ücret kesiyorlar.


Benim size tavsiyem ise büyük bavulunuzu yer kaplayan ama ağırlığı olmayan kıyafet v.s. gibi şeylerle doldurun. Diğer yanınıza alacağınız bavulunuzu ise küçük ama ağır olan (kitap,laptop,elektronik eşya,v.s.) ile doldurunuz. Tabii ki el bagajında taşınması yasak olan şeylere dikkat ederek! Her ne kadar 8 kg. gibi bir sınır olsa da el bagajını hiç tartmıyorlar bile. Neyse bavulunuzu teslim ettikten sonra birçok kontrol noktasından geçiyorsunuz. En sinir bozucu olan da bu. Bundan dolayı 3-4 defa  kemerimi takıp çıkarmak zorunda kaldım. Üzerinizde metalik eşya bulundurmamaya dikkat edin. En ufak bir şeyde bile ötüyorlar. Mesela ayakkabıda veya giyside metal parçalar bulunmasın. Burada birşey söylemeden de geçemeyeceğim. O cihazdan ötmeden geçmekte insana ayrı bir huzur veriyor. Kendinizi tertemiz hissediyorsunuz :) Bu arada el bagajında laptop varsa çıkarttırıyorlar haberiniz olsun. Çıkması kolay bir yere koyun.


Uçağa bindiniz ilk önce iç hatlarda Ankara-İstanbul arası uçuyorsunuz. THY gerçekten iyi bir havayolu şirketi. Genel olarak iyi hizmet veriyorlar. İstanbul'a indikten sonra hemen dış hatlar terminaline gidip uçuş işlemlerinizi tamamlıyorsunuz. Burada işlemleriniz başlatmadan önce 15 TL değerindeki yurt dışı çıkış pulunuzu almayı unutmayınız. Neyse yine aynı kontroller ve işlemlerden sonra İstanbul-Londra uçağınızda yeriniz alıyorsunuz ve yeni bir hayatın ilk adımını burada atıyorsunuz. Bu arada İstanbul-Londra uçağının 4 saat rötar yaptığını falan anlatmıyorum o ayrı ve çok sıkıcı bir andı inşallah hiçbirinizin başına gelmez.


Açıkcası ben İstanbul- Londra uçuğına bineceğim ana kadar hiç gurbete çıkıyorum hissine kapılmamıştım. Ama uçağa binince ve havalanındıktan sonra insanın içini garip bir hüzün kaplıyor.


3-4 saat süren bir yolculuktan sonra Londra'ya iniyorsunuz ve havaalanına indikten sonra ne yazık ki tüm Avrupa Birliği'ne üye olmayan ülkelerdeki insanlar gibi uzun bir kuyruğa giriyorsunuz. Gümrükteki görevli genel olarak gelen herkese bu ülkeye ne yapmaya geldin diye soruyor? Tabii ki İngilizce:) Sende buraya görevli olarak geldiğini ve Turkish Education Office'ye bağlı olarak çalıştığını anlatmaya çalışıyorsun. Falan,filan :) Neyse gümrükten geçtikten sonra bavulunu alıyorsun. Bu arada Heathrow havaalanı devasa büyüklükte bir yer. Bavulunuzu alırken çok fazla stand var oradaki ekranları takip ederek doğru yerde bulunmanız lazım. Bavulunuzu da aldıktan sonra ilerleyince sizleri karşılamaya gelen öğretmen arkadaşlar veya dernek başkanlarıyla buluşuyorsunuz ve ardından WELCOME TO ENGLAND!


Bu yazıyı İngiltere'ye gelişimin 12.gününde yazıyorum ve bundan dolayı arada unuttuğum veya atladığım bölümler olabilir. İleride aklıma farklı şeyler de gelirse eklerim. Ama genel olarak yaşadıklarım buydu. Burada yaşam gerçekten farklı. Yani insanlar, sistem, trafik, şehirler, okullar, öğrenciler... Ama  insanoğlu nelere alışmıyor ki! Bunlara da alışılır elbet. En büyük avantajımız ise burada size her zaman yardım edecek öğretmen arkadaşlarımız ve Türk vatandaşlarımız mevcut. Bu gerçekten güzel birşey. Uyum sürecini daha kolay atlatmanıza yardımcı olacaktır.


Neyse bu kadar bilgi yeterli herhalde. İngiltere'de yaşam kısmını sonra anlatırım. Çünkü o apayrı bir hikaye :)


Tekrar görüşmek dileğiyle...


Ahmet

4 yorum:

  1. merhaba Ahmet hocam,
    firsat buldukca gunlugunuzu takip edecegim ins.
    ikinci paragraftaki tarih 30 Eylul olacaktı
    herhalde.. size soracagim bazi seyler olacak dil vs.
    Allah yardimciniz olsun

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler, düzelttim :)

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Ahmet bey,
    Değerli tecrübelerinizi paylaştığınız için öncelikle teşekkür etmek istiyorum.
    Gerçekten çok faydalandım.
    Ben bu sene (2015) mülakatı geçerek "görevlendirmeye hak kazandım".
    Henüz hangi ülke olacak ya da olacak mı hiç bir fikrim yok.
    Ama İngiltere olmasını çok istiyorum çünkü İngilizce öğretmeni olduğum için branşımla birebir alakalı.
    Acaba her sene yaklaşık kaç öğretmeni İngiltere'ye gönderiyorlar?
    İngilizce öğretmeni olmak bir avantaj olabilir mi göndermelerinde?
    Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Ahmet bey,
    Değerli tecrübelerinizi paylaştığınız için öncelikle teşekkür etmek istiyorum.
    Gerçekten çok faydalandım.
    Ben bu sene (2015) mülakatı geçerek "görevlendirmeye hak kazandım".
    Henüz hangi ülke olacak ya da olacak mı hiç bir fikrim yok.
    Ama İngiltere olmasını çok istiyorum çünkü İngilizce öğretmeni olduğum için branşımla birebir alakalı.
    Acaba her sene yaklaşık kaç öğretmeni İngiltere'ye gönderiyorlar?
    İngilizce öğretmeni olmak bir avantaj olabilir mi göndermelerinde?
    Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil