İngiltere'de Beş Yıl Yaşamın Muhasebesi

Merhaba blog takipçileri. Türkiye'ye dönüş vaktimin yaklaştığı bu günlerde son beş yılın muhasebesini yapan bir yazı yazmak istiyorum. Duygu ve düşüncelerimi istediğim gibi tam anlamıyla yazıya döküp dökemeyeceğimden emin değilim ama bir deneme yapacağım yine de...


Dile kolay beş yıl oldu; "beş yıla kim öle, kim kala", "geçmeeez" denen günler geldi geçti, Türkiye'ye dönüş vakti geldi. Türkiye'de bizi bekleyen herkes sevinçli, ben ise karışık duygular içindeyim. 2009 yılında ilk kez İngiltere'ye gelirken nasılsam şimdi ona yakın bir haldeyim. Bildiğim bir yere gidiyorum ama bu hisse engel olamıyorum. Her gittiğiniz yer insanı kendine alıştırıyor, seni bir parçası haline getiriyor. En büyük tesellim; önceden geriye dönen arkadaşlarımın halinden memnun olması, hiçbirinin şikayet etmemesi. Eminim ben de önümdeki belirsizlikler kalktığı zaman eski halime döneceğim.

İmkanı olan herkesin az veya çok bir zaman yurtdışında yaşamasını arzularım. Türkiye'ye bir de akvaryumun dışından bakmasını; ülke olarak ne kadar boş şeylerle enerjimizi tükettiğimizi, kendi kendimize huzurumuzu nasıl kaçırdığımızı görmesini isterim. Tabii bunun bir kötü yanı da, herşeyi görüp hala birşey yapamayacak olmak, belki daha da kahrolmak, neyse...

Eşimle İngiltere hayatımızın muhasebesini çok kereler yaptık ve hep kendimize şu soruları sorduk;

-Gelmekle iyi mi yaptık?

-(Her seferinde cevabımız aynı oldu) Kesinlikle evet.

-Yetti mi?

-Kesinlikle evet.

-Bir daha gider miyiz?

-Şimdilik hayır, ama ileri de belki.

Evet yukarıdaki soru ve cevaplar tüm durumumuzu özetler nitelikle. Burada çok şeyler gördük, tecrübeler edindik, çok gezdik, yeni arkadaşlar ve dostluklar edindik ama aynı zamanda çok sıkıntılar çektik ve her daim memleketimizi özledik. Artı ve eksileriyle hepsi bir arada. Beş yıl oldu, şimdilik yetti galiba. İleri de tekrar bir yurtdışında yaşama isteği veya imkanı gelir mi bilmem ama şimdilik bu kadar yaşamak fazlasıyla yetti.

Yurtdışında yaşamak bana mutlaka çok şey kazandırmıştır ama geriye baktığımda en büyük kazancım "cesaret" oldu. İngiltere'ye gelmeden önce, beş yıl öncesinin "ben orada ne yaparım" düşüncesi, beş yıl sonra "dünyanın neresinde olursa olsun yaşarım" a döndü. Ben bunu kendimde en büyük kazanç olarak görüyorum. Onun dışında, hayata bakış açımın ve beklentilerimin değişmesi, hayata dair yeni planlarımın olması ve tabii ki İngilizce'min gelişmesi de diğer artılar olarak sayılabilir.

Buraya yolu düşen veya düşecek olan herkese rahatlıkla şunu söyleyebilirim; burada çok sıkıntılar çekeceksiniz, belki Türkiye'ye göre standartlarınız düşecek, ama bunun sonunda kazanacağınız şeylere -bence- değecek.

Ya sizce?

Cevabınız evetse, gelin.

Cevabınız hayırsa, bozmayın keyfinizi yerinizde kalın :)

Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle.

Hoşçakalın.

Ahmet Kahya